Günlerden hafta sonu Cumartesi yada Pazar…
Bir Ağustos sabahı saat 09:00 itibariyle ayaktasınız, aklınıza ilk gelen şey ne olurdu?
Kahvaltı dediğinizi duyar gibi oluyorum hahahah. O halde sizi çok sevimli bir kahvaltı mekanına götüreceğim ilk olarak.
Haydi turumuza başlayalım ne dersiniz…
Dikkat ! Yüksek oranda toplu taşıma içerir:)
İstanbul söz konusu ise, hele bir de gökyüzünde güneş varsa vapur sefası kaçınılmazdır. Önce Kadıköy-Karaköy şehir hatları ile Karaköy’e geçer http://www.sehirhatlari.istanbul/tr/seferler/karakoy-kadikoy-355.html ve Galata tarafına yokuş yukarı tabanvay ilerlersiniz. Karşınıza elbette artık çok turistik bir hal almış bununla beraber her zaman çok güzel mağazaları, cafe’leri ile Yüksek Kaldırım çıkar. Amannn diyeyim kendinizi mağazalardaki şahaneliklere kaptırmayın, çünkü karnınızı doyurmanız lazım…
Veee Galata…Her yer turist, sanki İspanya’dasınız. Çok güzel bir meydan ve hemen ara sokağa girince sokağın kıvrımında karşınızdadır Velvet Cafe 🙂 Sıcacık bir karşılama, baştan sona güleryüzlü hizmet anlayışı, ambiance ile tam not aldılar. Tuvaletlerine her gelenin not yazmaları için kağıt-kalem bırakmaları da ayrı bir hoşluk olmuş.
Peki ne ödedik? 2 tip kahvaltı tabağının küçük olanını – ki sadece adı küçük – ortaya aldık, ayrıca peynirli omlet ve peynirli menemen, 1 porsiyon börek ve çay ile tıkabasa 2 kişi doyurucu kahvaltı yapabiliyorsunuz. Dışarıda yediğim en iyi menemeni yediğimi belirtmeden edemeyeceğim, un helvası meşhurmuş lakin o kadar doymuştuk ki ona yer kalmadı 🙂
Toplam 73 TL
Elbette Galata sonrası İstiklal caddesi turu kaçınılmaz oluyor, ancak havanın çok sıcak olması sebebiyle sadece caddeyi boylu boyunca yürüyerek bitirmekle yetindik. Bunda en büyük etken bölge değiştirmeyi tercih etmemiz de oldu aslına bakarsanız ve ver elini Levent elbette metro ile 🙂
Levent’e gidiş sebebimiz AVM ziyareti oldu ancak endişelenmeyin bu güzel günü orada ziyan etmedik, zorunlu ve kısa bir ziyaret sonrası Levent’in yemyeşil sokaklarında kısa yürüyüş yaparak bölgenin dokusunu keşfettik. Burası öyle şahane bir yer ki hala doğallığını koruyabilen ve bu kadar şehrin içinde İstanbul’da ne kadar az yer olduğunu size hatırlatan bir yer. Bölgede serin bir nokta bulup uzun bir süre hem dinlenip, hem de kahvelerimizi yudumlarken tatlı yemeyerek şeker yasağı diyetimi bozmadığımı da belirtmeden geçmeyeyim.
Orada aldığımız hızlı bir kararla ver elini Eminönü diyerek rotamızı belirledik. Ulaşım aracımız metro ile Haliç durağında inerek bu şahane manzaraya merhaba dedik.
Köprüden ilerlerken içimde büyük bir heyecan ve esen rüzgarın yüzüme çarpmasıyla birlikte müthiş bir mutluluk hissettim. Uzun zamandır bu kadar iyi hisssetmemiş olmalıyım ki etkisi hala devam eden bir seyahat güncesi oldu benim için. Bu sebepledir ki geçen haftaki Stressiz Para Yönetimi başlıklı yazımda paranın satın alabileceklerine ”Deneyimler” i eklemiştim 🙂 https://www.azersinsarac.com/stressiz-para-yonetimi/
Eminönü’nün çarşıları bir harikadır. Eğer ki evinize ihtiyacınız olan bir şeyler varsa – baharat, sepet, tabak, tencere – aklınıza gelmeyecek kadar çeşidi burada bulmanız mümkündür. O çarşıda biraz turlayıp kendime sahte Dolar ve Euro aldım:) Bunların her an gözünüzün önünde olması iyidir, bolluk zihniyetini aktif tutmaya yarar. Artık akşam olmuş ve yine yemek zamanı gelmişti. Benim o taraflarda en sevdiğim yerlenden birisi de Bizim Mutfak’tır.
2 et yemeği, 1 beğendi, 1 çorba, 1 cacık, 1 cola ve 2 ekmek = 54 TL şeklinde bir menü ile son derece doyurucu bir sofra kurduk kendimize. Diyorsunuz ki saat 18:30 artık dönersiniz yavaş yavaş, cevap veriyorum. HAYIR 🙂
İstikamet elbette Gülhane Parkı..Cem Karaca’nın şarkısına konu olmuş, yemyeşil bir mekanın havasını soluyarak Setüstü Çay Bahçesi’nde çaylarımızı yudumlama hayali kurmak çok güzeldi. Ancak bir de ne görelim ki kapanmış..Olur da gitmek isteyenleriniz olursa toprak kayması olmuş ve mahkeme kararıyla kapatılmış. Bu şahane manzaraya sahip mekanı yeniden aramızda görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Tabii rotamızı derhal Sarayburnu Çay Bahçesine çevirerek şahane bir manzara eşliğinde son ziyaret noktamızı da böylece tamamlamış olduk. Buraya gidinde size önerim menengiç kahvesi içmeniz olur. Süt ile kahvenin uyumu damak tadınıza uyacak emin olabilirsiniz.
Sarayburnu Çay Bahçesi
Gün sonunu yine vapur ile yaparken, tadı damağımda kalmış ve yenisini yapmak için sabırsızlanırken bir kez daha şahaneler şahanesi bir şehirde yaşadığıma şükrederek evimin yolunu tutmuştum.
Mutlu günlere,
AzerşinS
0 responses on "İstanbul'u 1 Gün İçinde Yaşamak"